Programlı çalışın verimli öğrenin
Anlamakta güçlük çektiğiniz konu ya da dersleri sabahın erken saatlerine kaydırın. Çalışmaya ne kadar zaman ayıracağınızı tespit edin. Bunu yaparken dersin önemi, anlaşılırlığı ve ağırlığını gözönünde bulundurun
Seyfi adında çok sevdiğim bir arkadaşım vardı, zekiydi ve başarılıydı. Ama aslında çok daha başarılı olabilecek zeka kapasitesine sahipti. Seyfi´nin gözlemleyebildiğimiz bir hatası vardı. Program yapamamak...
Gerçekten Seyfi´yi çoğu zaman defterlerinin kitaplarının başında bir kağıt kalemle düşünür görürdüm. "Ne o hayrola?" diye sorduğumda "Program yapmaya çalışıyorum" derdi. Onun bu çalışma planı çıkartması saatler alırdı.
Büyük bir ihtimal sizlerde bu kadar olmasa bile zaman zaman benzer bir şekilde düşünmüşsünüzdür. Kendinize "Acaba şimdi ne yapabilirim?" sorusunu sorduğunuz olmuştur. Bu soruyu sormak doğaldır ancak bu soruya takılı kalmak hatadır.
Kararsızlığa dikkat
Çünkü yaptığınız çalışma planı siz böyle bir soru sorduğunuzda bu soruya hemen cevap verecek kapasitede olmalıdır. Çevrenize göz attığınızda hemen farkedeceksiniz; başarılı insanlar belli bir plan ve program dahilinde çalışan disiplinli insanlardır. Bunun aksini düşünmek mümkün değildir.
Hiçbir durum karşısında kararsız kalmayın verilen en kötü karar bile kararsızlıktan daha iyidir. Bu gerçek, "Şimdi ne yapabilirim?" sorusunu sorduğunuzda sizleri aydınlatan bir ışık olmalıdır. Kararsızlık ve ne yapacağını bilememe insanları korkuya, endişeye ve başarısızlığa iter. Şüphesiz hayatımızın her anı güzellikler ve iyiliklerle dolu değildir. Mutlak sorunlarımız ve tabi ki sorumluluklarımız vardır.
Ancak hiçbir şey sonunda bize kazanım sunmayan endişelerle dolu dünyada yok olup gitmemize değmez. Mutlaka her zorluğun bir çıkışı her karanlığın bir aydınlığı vardır. Geleceğe yönelik tamamen muhtemel kötülük ve olumsuzlukları düşünmek, bugünümüzü kendi isteğimizle yok etmemiz akıllı bir davranış değildir.
Endişeye kapılmayın
Endişelenmenin yersizliğini kanıtlamak için en emin yol sizi korkutan endişeye sevkeden nedenleri ortaya koyup, bunlar üzerinde objektif değerlendirmeler yapmaktır. Sonuçta endişe kaynağı olan birçok nedenin boş bir vesveseden ibaret olduğunu farkedersiniz.
Endişe içinde olmak insanın doğru düşünme ve sağlıklı karar verme yeteneğini köreltir. Endişeden kurtulmada inancın hissedilir bir yeri vardır.
Belli bir iradi güç gösterebilen kişi artık programını yapabilir. Çünkü hedefi bellidir. İkinci adım belli program çerçevesinde bu hedefe ulaşmak olmalıdır.
Birçok kişiye program yapmak büyük zaman kaybıymış gibi gelebilir. Program yapma bahanesiyle oyalanmanın dışında bu kesinlikle yanlış bir düşüncedir. Programsız çalışma verimsiz olur, verimsiz çalışmanın sonu da başarısızlıktır. Bu durum beraberinde mutsuzluğu ve organik psikolojik rahatsızlıkları getirir.
Planlanmış programlanmış hayatta dirlik ve düzen vardır, başarı vardır, mutluluk vardır. Etkili ve verimli öğrenmenin temelinde de bu yüzden planlı programlı çalışma yatar.
"Beş N" kuralı diye anılan, neyi, nerede, ne zaman, nasıl, niçin yapacağını bilen bir insanın başarılı olması kadar doğal hiçbirşey yoktur. Bu da ancak gerçekçi bir programla mümkündür.
Program yapın
Program yapmak kimileri için gayet basit bir iş gibi görülebilir. Oysa ben program yapmanın bir sanat olduğuna inanırım. Gerçekten programı yapmak, yapılan programı uygulanabilir kılmak hiç de yabana atılacak beceri değildir. Nitekim bir program uygulanabilirliği ölçüsünde değerlidir.
Herhangi bir dersi çalışmak için oturduğunda sadece 15-20 dakikayla yetinen sonra sıkılıp çalışmayı terkeden birinin saatlerle ifade edilen bir programı uygulaması mümkün değildir. Aksine kendini motive etmiş, inançlı kendine güvenen amacına ulaşmak için attığı ufacık adımların kıymetini bilen gerçek bir mücadele adamı için böylesi bir program yaşanan gerçeğin ta kendisidir.
İşin aslına bakarsanız, programlı çalışma fazla bir efor gerektirmeyen çalışmadır. Plansız programsız saatlerce çalışmaya karşılık neyi, nasıl ve niçin çalışacağını bilen bir kişi öncekinin çok daha azına, daha verimli çalışmalar yapabilir. Planlı çalışma daha kısa zamanda daha verimli çalışmayı ifade eder. Bu başarının iki kelimelik açılımıdır.
Ders çalışma planı yaparken belli bazı özellikleri gözönünde bulundurmalıyız. Birinci nokta, anlamakta güçlük çektiğiniz konu ya da dersleri daha iyi anlamaya yönelik saatler olarak bilinen sabahın erken saatlerine kaydırmak... İkinci öncelikli nokta; çalışmaya ne kadar zaman ayıracağınızdır. Bunda da yine dersin önemi anlaşılırlığı ve ağırlığı gözönünde bulundurulmalıdır. Üçüncü nokta; dersin nasıl çalışılacağıdır. Yazarak, özet çıkararak, okuyarak tekrar ederek, soru çözerek, anlamaya yönelik çalışma, göz gezdirme vs... Tekrar çalışma ve göz gezdirme diğerlerine göre daha az zaman isteyecektir. Ya da aynı zaman diliminde daha fazla yer çalışılmasına fırsat verecektir. Ancak yazarak, özet çıkararak ya da anlamaya yönelik çalışma yöntemleri uzun zaman gerektiren çalışma şekilleridir.
50 dakika ders 10 dakika mola
Şimdi de plan-program nedir ve nasıl yapılır onu öğrenelim...
Programlar günlük, haftalık, aylık, yıllık olarak düzenlenmelidir. (Ajandanız yoksa hemen şimdi bir ajanda alıp programınızı ajanda üzerinde yapınız.)
Öncelikle günlük programınızı yapın. Yapılacak programın daha sağlıklı ve uygulanabilir olması için kendinizi bir hafta kadar gözlemleyerek çalışmaya ayırabilecek boş ya da daha iyi değerlendirilebilecek yarı boş vaktinizi tespit edin. Günlük çalışma, genel programın ilk adımıdır. Günlük yapacağınız işleri, sabah kalkış saatinizden başlamak üzere kahvaltı, okula geliş-gidiş, akşam programı ve yatış olmak üzere bir gündeki aktivitelerinizin hemen hepsini not etmelisiniz.
Ayrıca günün hangi saatinde daha verimlisiniz. (Ki bu genelde sabah saatleridir) Bunu mutlaka belirleyin. Çünkü en zor dersler ve anlaşılması, çözülmesi zor problemler o saatlerde programlanırsa daha verimli ve başarılı olunur.
Günlük programda ölü saatlerin değerlendirilmesine, dinlenmeye ve genel anlamda kendinize de vakit ayırmış olmalısınız. Günlük programınızda neyi, ne zaman, nasıl yapacağınız açıkça ve net bir şekilde görülmelidir. Kendinizi gözlemlerken dikkat edeceğiniz nokta her zamanki gibi doğal olmanızdır. Doğru ve objektif bir plan için bu şarttır.
Öncelikleri belirleyin
Her programda olduğu gibi günlük programda da yapacağınız işlerden öncelik arzedenler olabilir. O vakit yaptığınız programı tekrar gözden geçirip öncelikle o işin üzerine giderek bitirmeniz gerekmektedir. Örneğin o gün matematik dersinde işlenen ikinci dereceden iki bilinmeyenli denklemler konusunu hemen okuyup pekiştirmek istiyorsunuz. Bu takdirde tarih, coğrafa, edebiyat gibi diğer derslere öncelik vermeniz anlamsız olur. Bu önceliği kendi konumuza göre sizler belirleyeceksiniz. Sözkonusu sistem, sınav dönemlerinin öncesinde ve çalışma isteğinize göre değişiklikler gösterebilir.
Herşeyin ötesinde şunu kesinlikle aklınızdan çıkartmayın. Ders başında geçirdiğiniz süre değil, ders çalıştığınız zaman zarfında ondan elde ettiğiniz verim önemlidir. Amacınız verimli ders çalışma olmalıdır. On saat ders çalışıyor gözükmekle, bir saat hakkıyla ders çalışmak arasında dağlar kadar verimlilik farkı vardır. Bunlardan birincisi insanı bıkkınlığa, motivasyon eksikliğine ve sonuçta da dersten soğumaya ve başarısızlığa iterken, diğeri dersi cezbedici görünüme sokar. Bunlardan sonraki çalışmalar için teşvik unsuru olur.
Ders çalışma programınızı hazırlarken "5´e 1 yöntemi" olarak adlandırılan sisteme uymanız, yapacağınız en akıllıca davranış olacaktır. Bu sistem kabaca 50 dakika ders, 10 dakika mola şeklinde ifade edilebilir. 50 dakikalık çalışmanın ilk 40 dakikalık bölümünü ders çalışmaya (Bu sistemle çalışmanın ilk günlerinde eğer 40 dakikalık sürede henüz yeni konsantre olmuş ve çalışma ortamından ayrılmak istemiyorsanız büreyi kendinize göre ayarlayabilirsiniz. Ancak zamanla sisteme uyarsanız (sistem size değil) daha iyi olur. On dakikalık kısmını da tekrara ayırmalısınız. Tekrarın belli bir uygulama şekli vardır. On dakikanın ilk beş dakikasında sessiz tekrar, ikinci beş dakikasındaysa kitabı kapatıp sesli tekrar yapılmalıdır.
Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, ders çalışma ve dinlemede derse adaptasyondan 35-40 dakika sonra konsantrasyon bozulmaları ve dikkat uçuşmaları başlamaktadır. Bu durum zaman içerisinde konsantrasyonu tamamen bozacak, dersi anlamak zorlaşacak ve sonuç itibarıyla de verimsiz bir ders çalışılmış (!) olacaktır.
5´e 1 kuralını kesinlikle yabana atmayın. Önemsememezlik gibi bir hatay düşmeyin. Çünkü önemi ve geçerliliği olan bir kuraldır. Başarı bu kuralın iyice uygulanmasında yatar. Tekrarlarınızı mutlaka yapın. Öğrenmede tekrar çok önemlidir. Zamanında derslerine çok iyi çalışıp yeterli tekar yapamadıklarından daima performanslarının altında not alan arkadaşlarım olmuştur. Bunların durumuna düşmeniz istemem. Düzenli yapılan her tekrar insanın kendine olan güvenini de artırır. Kendine güvenen ben bu işi yaparım diyen ve yeterince de çalışmış bir kişinin başarılı olmasından daha doğal ne olabilir?
Çalışma Ortamına İlişkin Düzenlemeler
Zihin Dağılmasını Önleme
Amaçların ve Önceliklerin Belirlenmesi
Zamanı Düzenlemek veProgram Yapmak
Çalışma ve Tekrar Programı
Etkin Dinleme
Öğrenmek İçin Okuma (Etkin Okuma)
Unutmamak gerekir ki öğrenmek için ders başında çok vakit geçirmek değil, çok sayıda tekrar yapmak gerekir.
Ders çalışma kavramı çok geniş bir kavramdır. Ders çalışırken bazı yöntemleri bilmek gerekir. Bu yöntemleri bilmemenin başarıyı daima düşürdüğü bilinmektedir.
Bu yöntemler kısaca,
1.Ders çalışma alışkanlıklarını tanımak.
2.Çalışma davranışını etkileyen çevresel olayları kontrol altına almayı öğrenmek, (çalışma ) (motivasyon) ve dikkat süresini arttırmak
3.Etkin ve süratli okuma yöntemi
4. Derste not tutma ve öğretmeni dinleme yöntemi
5.Etkin okuma ve tekrar yöntemlerinden yararlanarak sınava hazırlık.
6. Etkin çalışma yöntemleriyle vakit kazanmak.
7. Genel tekrar . Yani kazanılan etkin ve verimli çalışma yöntemlerinin sürekliliğini sağlamak
Günümüzde psikoloji ve eğitim alanlarında giderek doğruluğu artan yaklaşıma "DAVRANIŞSAL YAKLAŞIM" denilmektedir. Bu yaklaşım, öğrenme kuramlarından kaynaklanır ve öğrenmeyi tanıtarak işe başlar. Bu yaklaşım, okul başarısının sadece doğuştan var olan bir yetenek olduğunu kabul etmez, sonradan çalışmayla öğrenilerek kazanılabilen bir beceri kabul eder.
Davranışsal yaklaşım incelendiğinde ders çalışma becerisinin iki temel öğeden oluştuğu görülür.
Bu iki öğe incelendiğinde başarısız öğrencilerin karşılaştığı sorunlar şöyle özetlenebilir:
Eğer kişi çevresindeki etkenleri kendi denetimi altına alma yöntemini öğrenirse, davranışlarını da kendi denetimi altına alabilir. Örnek: Çalıştığı odadaki gürültü düzeyini kontrol altına alabilirse, dikkat etme davranışını da kendi istediği gibi yönlendirebilir.
Her zaman çok çalışmak iyi öğrenmek demek değildir. Öğrenci ders çalışırken, neler yaptığını ayrıntılı olarak incelendiğinde çalışması üzerindeki olumlu ve olumsuz etkenlerini görecektir.
(Motivasyon -isteklilik ve dikkat süresinin arttırılması.)
İsteklilik (Motivasyon) ders çalışma davranışımız üstünde etki yapan en olumlu etkendir. Çalışmayı bilmeyen bir öğrenci bunu bitmesi gereken bir yük olarak görür. Yük olarak kabul edilen görevde isteklilik yoktur. Planı ve programı olmayan bir öğrenci, çalışmaya hiçbir zaman zamanında başlayamaz ve tabii zamanında bitiremez. ZAMAN ve YER konusunda kendisine bir yer belirlemediği zaman belirsizlik ve kararsızlık içinde kalır. Sonuç olarak ders ve ödevlerini düşündüğü zaman hep huzursuzdur. Ders çalışmaya başlamakta zorluk çeker. Her zaman son an çok az zaman kaldı endişesindedir. Çalıştıktan sonra bunun keyfini çıkaramaz, yeterli çalıştığı konusunda kendisine güvenemez.
Çalışma Programında İzlenmesi Gereken Önemli Noktalar Şöyle Olmalıdır:
1-Her ders için çalışmakla yükümlü olduğunuz kısmı hesaplayın ve en iyi notu almak için çalışın.
2-Size en zor gelen dersi uyarıcı kontrolü için seçin ve bu ders için hergün belli bir süre ayırın.
3-Çalışmanız için belli bir YER ayırın ve mümkün olduğu ölçüde bu yeri ders çalışma dışındaki işler için kullanmayın. Bu yerin fazla rahat olmamasına dikkat edin. Bu çok önemlidir.
4- Çalışacağınız ders miktarı konusunda bazı kurallar koyun.
Bu iki türlü olabilir:
a-Bir oturumda kaç dakika çalışacağınız (Örnek 40 dakika)
b- Bir oturumda çıkarılacak çalışma ürünü ( Örnek: 20 problem bitirme veya bir bölüm tamamlama)
5-Çalışmanıza ket vurucu düşünceler olduğunda, çalışmayı yerinden ayrılın. Ancak ayrılmadan dersinizin küçük bir bölümünü bitirmelisiniz.
6-Çalışmalarınızda acele etmeyin. Yoksa başarısızlığa uğrar, vazgeçebilirsiniz. Unutmayın, hedefleri alçak tutmak, programdan vazgeçmekten daha yararlıdır.
7-Çalışma ortamınızı mümkün olduğu kadar DİKKAT DAĞITICI şeylerden temizleyin. (Örnek: televizyon, telefon, radyo gibi).
Çalışmada en önemli olan, okunulanın anlaşılması ve öğrenilmesidir. Bu beş aşamada gerçekleşir.
Derste iyi not tutmak sınav sonuçlarını fazlasıyla etkiler. Elinin altında düzenli notları olan öğrenci yarı yarıya başarılı olmuş demektir. Düzenli not tutarken şunlara dikkat edilmelidir.
Bu teori alışkanlık geliştirme teorisidir. Çalışma davranışınızı boş geçen zamanlarına yayarak genellemeyi sağlamak ve zaman kazanmaktır.
Yani kazanılan etkin ve verimli çalışma yöntemlerinin sürekliliğini sağlamaktır.
Sonuç olarak, başarınızı arttıran pratik çalışma yöntemlerini şöyle sıralayabiliriz.
1-Motivasyon - isteklilik, çalışma hızı için çok önemlidir. Bunun için yeni bir sistem geliştirin.
2-Yetenek çok önemlidir. Fakat fazla yetenekli olmayan bir kişi de kişisel sistemlerini geliştirerek başarılı olabilir.
3-Hedeflerinizi küçültün.
4-Endişelenip panik yapmayın.
5-Zamanı yararlı olabilecek şekilde kullanın. Programlı çalışın.
6-Hep aynı yerde çalışın ve mecbur kalmadıkça bu yeri başka bir iş için kullanmayın.
7 -Öğrenmeyi bölümlere ayırın. Bu, sadece tekrar yönünüzü arttırmakla kalmaz, aynı zamanda başarınızı da arttırır.
8-Eğer çalıştığınız konuyu istediğiniz şekilde anlamıyorsanız endişelenmeyin. Bazı şeylerin öğrenilmesi zaman alır.
9-Süreç kökenli veya davranış kökenli çalışma, motivasyon amaçlı kullanılabilir. Herhangi bir şeyi başarmak için bir amaç ve bunu elde etmek için de bir sistem veya süreç gereklidir. Hangisi size uygunsa onu seçin.
10-Çoğu insan için hatalar birer hayal kırıklığı veya utancıdır. Fakat uzaklaşamayacağınız çok az hata vardır. Hata yapmadan da iyi bir öğrenci olunamaz.
11-Önemli olan kararlılık ve istektir. Başarı ardından gelir. Yılmadan devam edin. Öğrenme isteği mücadelenin yalnızca %10´unu oluşturur. Geri kalanın %90 ´ı istekliliktir.
Eğer bir şeyi yapmak istiyorsanız bunun en hızlı yolu HEMEN başlamaktır.
1. Çalışma Masası Dışında Değişik Yerlerde Çalışma Alışkanlığı
Eğitimciler tarafından değişik yerlerde ders çalışmak önerilmez. Çünkü ders çalışma bir şartlanma gerektirir. Aynı zamanlarda aynı mekanda ders çalışmak, çalışmaya daha kısa sürede adapte olmanızı sağlar.
2. Dağınık Odada Ders Çalışma Alışkanlığı
Dağınık oda dağınık zihin demektir. Dağınıklık, insanın kendisini rahatsız hissetmesini sağlayacağı için ders çalışma etkinliği için boşuna zaman harcanır. En iyi ders çalışma şekli, dikkatinizi dağıtacak fazla obje olmayan, düzenli ve sade bir odada yapılır. Böylece ilginiz sadece çalıştığınız konuya yönelecektir.
3. TV İzleyerek Ya da Müzik Dinleyerek Çalışma Alışkanlığı
İki ayrı işi birlikte yapınca ilgi bölünür. Bu da kalite kaybına neden olur. Kulağında walkman ya da TV karşısında ders çalışmaya konsantre olmak mümkün değildir. Ders çalışma etkinliği profesyonel davranmayı gerektirir.
4. Yatarak, Uzanarak Çalışma Alışkanlığı
Yatarak, uzanarak çalışmak gevşemenize neden olacaktır. Çalışma etkinlik-leri çalışma masasında yapılırsa başarılı olunur. Yatağı sadece uyumak için kullanmanız gerekir.
5. Ders Çalışırken Birşeyler Atıştırma Alışkanlığı
Ders çalışmaya başlamadan önce tüm fiziksel ihtiyaçlarınızı gidermeli ve ders çalışırken kesinlikle birşeyler atıştırmamalısınız. Çünkü insan birşeyler yerken yaptığı işte ki konsantrasyonunu yitirir. Yemek yeme ve çalışma etkinliklerinizi dikkatli planlamalısınız.
6. Çalışmayı Sürekli Erteleme Alışkanlığı
Arkadaşlarınızla olan ilişkileriniz zaman zaman çalışma programınıza uymanızı aksatabilir. Arkadaşlarınızla buluşmalarınız veya telefon görüşmeleriniz için günlük programınızda belirli bir zaman ayırmanız ders çalışma konsantrasyonunuzu bozmayacaktır.
"Plansız Çalışan Bir Kimse, Ülke Ülke Dolaşıp Hazine Arayan Bir İnsana Benzer."
(Descartes)
Ders çalışmak istenen bir davranış değildir. Hangi öğrenci ders çalışmanın, televizyon seyretmekten, gezmekten, eğlenmekten, keyfine göre hareket etmekten daha zevkli olduğunu söyleyebilir? Öğrencilerin çoğu ders çalışmaktan hoşlanmaz. Onu sadece yapılması zorunlu olan bir davranış olarak algılar. Birey psikolojik olarak tüm davranışlarını istediği yöne doğru yönlendirir. Hiç kimse istemediği, zevk almadığı bir işi severek yapamaz. Hele bir de ders çalışmama gibi bir tercihi varsa bu tercihini hep çalışmamaktan yana kullanır.
Davranışların ortaya çıkması iki yolla olur. Birey önce bir eylemi yapmak ister zihninde o eylemi tasarlar. Sonra düşündüklerini harekete geçirerek eylemi gerçekleştirir. Bu süreç daha çok isteyerek yapılan davranışlar içindir. İstenmeyen davranışlar da ise önce harekete geçilir sonra eylemi yapma isteği uyanır. Bu durumda ders çalışma davranışı da iki yolla gerçekleşir. Önce ders çalışmaya başlarız. Sonra onu sevmeye ve devam ettirmeye çalışırız. Ders çalışma isteğinin ortaya çıkmasını şu şekilde izah edebiliriz:
Ders çalışmaya başlamak ve sürdürmek → Çalışma isteğinin uyanması→ BAŞARI
Çalışma istediğini uyandırmak için çalışmaya başlayın ve bunu sürdürmeye çalışın. Bir süre sonra ders çalışmayı severek yapmaya başlayacaksınız. Fakat sevme konusunda acele etmeyin. Önce bir gün düzenli çalışmayı başarmak için uğraşın. Daha sonra bunu bir haftaya yaymaya çalışın. Bir kaç hafta boyunca düzenli çalışmayı aksatmadan yaparsanız artık ders çalışmak sizin için zevksiz bir uğraşı olmaktan çıkar. Ders çalışmayı istenmeyen bir davranış olarak algılamaktan ziyade onu gelecekteki hedeflerinize ulaşmak için yapılması gereken şartlardan birisi olarak görmelisiniz.
Fakat birçok öğrenci çalışma isteğinin ortaya çıkması için "İlham" bekler. Oysa "İlham" yapılması istenen davranışlar için gelir. İnsanlar yapmak istediklerini önce düşünürler. Bu düşünceler bilinçaltına atılır. Bilinçaltı otomatik bir pilot gibi devreye geçer. Biz diğer davranışlarla meşgul olurken o çözüm üzerine yoğunlaşır ve çözümü bulur. Böylece "İlham" ortaya çıkmış olur. Ders çalışmak istenen bir davranış olmadığı için ilham gelmesini beklemek yanlıştır. Öğrenci sabırla ilhamın gelmesini bekler, ilham inatla ortaya çıkmamak için uğraşır.
Ders çalışma isteğinin uyanması → Ders çalışmaya başlamak ve sürdürmek→ BAŞARI
Birçok öğrencinin yanılgısı sürecin bu şekilde gerçekleşeceğini sanmasıdır. Bu yüzden çalışma isteği bir türlü uyanmaz. Çalışmaya isteksiz başlandığı için sık sık ara verilir. Hayallere dalınır. Öğrenci kendisini çalışmaya veremez. Bedensel olarak kitapların yanında olsa bile zihinsel olarak oralardan çok uzaklarda yaşar.
Vücudunuzu ders çalışmaya önce bedensel olarak hazırlamalısınız. İstenmeyen sıkıcı bir davranış gerçekleşmeden önce bacaklar dizlerden kırılmaya, sırt eğilmeye, omuzlar çökmeye ve vücut coşkulu halini kaybetmeye başlar. Vücuttaki canlılık yerini bıkkınlığa bırakır. Beyinde vücudun şekline göre davranışa duygusal boyut kazandırır. Bu beden duruşunda isteksizlik ön plana çıkar, öğrenci ders çalışmaya henüz başlamadan çalışma isteği kaybolur. Bu durumda çalışmaya başlasanız bile bir süre sonra isteksiz oluşunuzdan çalışmaya son verirsiniz. Vücudu coşkulu hale getirmeniz gerekir. Dik bir duruş, alınan birkaç derin nefes, biraz gülümseme bunu sağlayabilir. Bu durumda beyne yapılacak olan davranışa istekli olunduğu mesajı gider. Beyin gelen bu mesaja göre ders çalışma davranışına olumlu bir duygusal boyut kazandırır.
Sevgili Öğrenciler,
Dünya milletleri birbirlerini aşmak için kıyasıya mücadele ettiği, her geçen gün yeni buluşların yapıldığı, yeni teknolojinin kurulup, insanların dünyayı bırakıp uzayda yarıştığı şu çağda ,Türk Milletinin genç kuşaklarına büyük görevler düşmektedir. Bu görev ,yukarıda saydığımız özellikleri takip etmenin yanı sıra katılımcı ve yaratıcı nitelikte olmalıdır.
Bu büyük görevlerin şuuruna varmış olmanın sonucunda .siz öğrencilere düşen görev; kendi kendinizi yetiştirmenizdir. Hiç bir küçük noktayı gözden kaçırmadan içinde bulunduğunuz zaman ve şartların sizlerden neler beklediğinizi iyi hesaplayarak kendinizi bu beklentilere uygun bir şekilde yetiştirmeniz gerekmektedir. Devletimizin sizlere sağladığı imkanlara , kendi azminiz ve idarenizle birleştirilerek daha bilgili,daha yetenekli, daha başarılı kişiler olmak zorundasınız.
Sizlerden şu anda beklenen; dersleri tam öğrenmeniz ve sınıflarınızı başarılı bir şekilde bitirmenizdir. Bu şekilde sizleri bekleyen daha büyük görevlere layıkı ile hazırlanmış olacaksınız. Bu yayınlar sizlerin, derslerinizde daha başarılı olmanız için hangi hususta dikkat etmeniz ve hangi çalışma yöntemlerini kullanmanız gerektiğini açıklanarak, elde edeceğiniz başarılarda sizlere yardımcı olunmak istenmektedir. Bunu sizlere şu başlıklar altında vermeye çalışacağım.
1-Ders çalışmaya moral ve psikolojik yönden hazır olmak.
2-Ders çalışırken dikkat etmeniz gereken hususlar.
3-Başarılı olmanız için öneriler.
1-Ders çalışmaya moral ve psikolojik yönden hazır olmak.
Başarılı olmak ve çalışmalardan verim alınması kişinin çalıştığı konuya kendisini konsantre edebilmesine, kendisini hazırlamasına bağlıdır. Konulara olan konsantrasyonu ise, içinde bulunduğu ruhsal durumu moral yapısı ve psikolojik dengesi önemli ölçüde etkiler.
Zihin, örenilmesi gereken konudan daha önemli gördüğü problemlerle meşgul olursa kişinin dikkatini ve ilgisini asıl konu üzerinde toplaması çok zordur. Dolayısıyla zihni etkinlikler ilgili konuyla birlikte bir çok ilgisiz konuya dağılmış olur. Bu başarıyı önemli ölçüde etkiler. Örnek olarak; öğrencinin devamlı kavga eden bir anne-babaya sahip olması sürekli bir arada bulunduğu arkadaşları tarafından haklı ve haksız olarak eleştirilmesi, isim takılması, kendisine sevmediği şakaların yapılması ,yalnız olması verilebilir. Bütün bunlar öğrencinin kendisini derse vermesine, konuyu tam olarak anlamamasına ve öğrenmesinin güçleşmesine sebep olacaktır.
Yine öğrencinin arkadaşları arasında fizyolojik yönden farklı gelişmesi, "Acaba ben diğer arkadaşlarımdan farklı mıyım?" gibi sorularla meşgul olması onun dersi takip etmesini ve ders çalışmasını olumsuz yönde etkileyecektir.
Siz öğrenciler, sizi olumsuz etkileyen problemlerin farkında olmalı, çözmeye çalışmalı, eğer çözülemeyecek bir problem ise profesyonel bir alan olan rehberlik servisinden yararlanmalısınız Bu şekilde Daha objektif ve bilimsel yöntemlerle sorununuz daha kısa sürede çözülebilir.
Bir görüşe göre hayat bir problem çözme sürecidir. Ailevi, toplumsal ve kişisel problemleri olmayan insan yoktur. Yalnız bu problemleri çözme gücünü, bu problemlere dayanma gücünü içinde hisseden veya hissedemeyen insan vardır. Ayrıca gençlik çağına her insan farklı zamanda geçmektedir. Bu fizyolojik gelişmelerin gecikmesi normaldir. Ders çalışmaya psikolojik olarak hazır olup olmadığınızı belirleyen bir durum kendinize olan güven duygusunun niteliğidir. Bazı öğrenciler kendi kendilerini diğer arkadaşlarına göre değerlendirdiklerinde kendilerini onlardan çok üstün ve yetenekli görürler.
Kendisini aşırı olarak üstün gören ve kendisine olması gerektiğinden daha fazla güvenen öğrencilerle, kendisini pasif ve zayıf olarak gören öğrencilerin bu durumlarından kurtulmaları için yapması gereken ilk iş kendi kendilerini oldukları gibi değerlendirip, güçlü ve zayıf yönlerini samimiyetle önce kendi kendilerine karşı kabul ettirmeleridir. Eğer farklı alanlar ve yetenekler olmasaydı meslekler olamazdı.
Hataları kabul etmek onlarla mücadele etmenin ve onların olumsuz etkisinden kurtulmanın tek şartıdır. Hatasını eksikliğini görmeyen kişinin bu hatasını düzeltmesi veya onun etkisinden kurtulması söz konusu değildir. Ders çalışmada morali ve psikolojik hazırlığı etkileyen diğer bir unsurda heyecan durumudur. Yeterli düzeyde kaygı bizde motivasyon yaratır. Aşırı kaygı, kıskançlık, rekabet ve kızgınlık gibi heyecanlar insanı bedence olduğu gibi zihince de karışıklığa uğratır. Aşırı heyecanın nedenleri, kendine güvensizlik, derse yeteri kadar hazırlanamama, başarısızlığı kabullenmeme vs. durumlarıdır. Aşırı heyecan başarıyı azalttığı için, başarılı olmak isteyen öğrenci kendi kendisiyle mücadele ederek heyecanlarını kontrol altına almayı becerebilmelidir. Başaramıyorsa rehberlik servisinden heyecanı kontrol teknikleri ile ilgili profesyonel yöntemleri öğrenebilir.
Bu mücadelede şunları dikkate almalısınız:
2-Ders çalışırken dikkat etmeniz gereken hususlar.
Bir kimsede öğrenmeye niyet ve öğrenme arzusu olmadıkça öğrenme gerçekleşmez. Başarılı olmak isteyen öğrenci özellikle istekli olmalıdır, öğrenmek zorunda olduğunu, öğrenme gerçekleştiğinde kazanacağı özellikleri idrak edebilmelidir. Öğrenci sabır ve dikkat isteyen yorucu ve zahmetli bir uğraş olan öğrenmeyi cesaretle ve hevesle istemelidir.
İyi bir çalışma yapabilmeniz için şu hususlara dikkat ediniz:
a-Çalışma süresini planlayınız. 3-4 saat boyunca aralıksız ders çalışmak yeterli verimi sağlamayabilir. Çalışacağınız ders konularını ayırıp, kitaplarınızı bir sıraya göre dizdikten sonra, her bir konu için belli bir zaman süre koyun. Genelde konsantre olmanız zorsa önce kendinizi ürkütmemek için başlangıçta kolay ve kısa süreli bir konuyla başlayın. Bu süre bitiminde mutlaka 5-10 dk.´lık bir dinlenme süresi ayırın. Bu arada ders dışı başka bir şeyle ilgileniniz,kendinize ödül veriniz. Yeniden ders çalışmaya başlandığınızda başınız daha dinç ve sanki derse yeni başlamış gibi olacaksınız.
b-Dinlenmek için bir miktar zaman ayırınız. Dinlenme esnasında bir şeyler içiniz, temiz havada dolaşıp adalelerinizi dinlendirecek bir şeyler yapınız.
c-Çalışmalarınızı dersin zorluk durumuna göre ayarlayınız. Çalışma yöntemini ve süresini dersin zorluk derecesine ve ağırlığına göre belirleyiniz. Yatma zamanına kadar hangi dersi, ne kadar, kaç sayfa okuyacağınızı, kaç problem çözeceğinizi, neleri ezberleyeceğinizi sıralar ve belirli bir zamanlamaya göre planlarsanız çalışma gözünüzde büyüyen sonu gelmeyen bir uğraş olmaktan çıkar, aksine hedefi belli bir yolculuğa dönüşür.
d-Dikkatinizi toplamanıza yardım edecek alışkanlıklar geliştiriniz. Bunun için:
3-Başarılı olmanız için öneriler.
Hepinize başarılar ve mutluluklar dilerim.